Doktor Ekrem Karakaya’nın Konya Kent Hastanesi’nde Hacı Mehmet Akçay tarafından katledilmesini protesto ederek iş bırakan sağlıkçılar, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde bir ortaya gelerek Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’ne yürümek istedi. Polis tarafından engellenen sağlıkçılara biber gazı sıkıldı, darp edildi. Barikatı aşan tabipler müdürlük binası önünde açıklama yaptı. Meslektaşları öldürülmeden evvel tekraren uyardıklarını belirten tabipler “Bakan istifa” diye slogan attı.
FENALAŞAN POLİSE SAĞLIKÇILAR MÜDAHALE ETTİ
Polisin yürüyüşe müsaade vermemesi ve barikat kurması üzerine çok sayıda sıhhat işçisi barikatı aşarak yürümeye başladı. Sıhhat işçilerinin İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürlüğü önüne yürümesine pürüz olmaya çalışırken bir polis kötüleşerek yere yığıldı. Polise engellemeye çalıştıkları sağlıkçılar müdahale etti.
POLİS MÜDÜRLÜK ÖNÜNE BARİKAT KURDU
Barikatları aşan tabipler Aksaray üzerinden Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’ne yanlışsız yürüdü. Polis tramvaya binerek tabipleri takip etti. Müdürlüğe yaklaşınca polisler barikat kurarak müdürlük binası önüne gitmek isteyen tabipleri kalkanlarla itti. Tabipler ile polis ortasında kısa vadeli arbedeler yaşandı. Ayrıyeten polis mesleğini yapmaya çalışan gazetecilere de müdahale etti. Barikatları aşan hekimler müdürlük binası önüne hakikat orta sokaklardan yürürken “Bakan istifa” ve “Hekime uzanan eller kırılsın” diye slogan attı. Bölgede ağır güvenlik tedbiri alınması ve havada polis helikopterinin gezmesi dikkat çekti. Hekimler müdürlük binası önüne geldiklerinde polis barikat çekti. Tabipler bunun üzerine “Çalışanlar burada müdür nerede” ve “Polis burada, hastanede yok” sloganları attı. Müdürlük önünde konuşan Prof. Dr. Raşit Tükel başka meslektaşlarının buraya ulaşmasını beklediklerini belirterek “Hiçbir polis hiçbir polis kuvveti bize durduramazdı zira biz sıhhat çalışanlarının yaralanmasının sorumlularından hesap sorulmasını istiyoruz” diyerek vilayet sıhhat müdürünü hekimlerin yanına çağırdı. Hekimler “Bu barikatları kurduran valiymiş, kolluk kuvvetleriymiş. Barikatlar kalkacak, haklarımızı kullanacağız. Vilayet sıhhat müdürü barikatları istemezken bu barikatları kim kurduruyor?” diye sordular. Tabipler daima bir ağızdan “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” sloganını attı.
‘HER SEFERİNDE UYARDIK’
Diğer hekimlerin alana ulaşmasıyla açıklamalar yapıldı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç “Bugün tüm ülkede işyerlerimizde basın açıklamaları yaptık. Bu son olsun dedik. Biz bunu çok söyledik. Bakanı her kezinde uyardık. Son 1 yıldır ayda bir iş bırakıyoruz. Biz tekraren söyledik bakana. ‘Biz kelle koltukta yaşıyoruz. Tehditlerle yaşıyoruz. İş yoğunluğu başımızdan aşmış buna müdahale edin’ diyoruz. Sabah meskenden çıkarken sanki bugün şiddet görür müyüz diye eşlerimizle hellaleşiyoruz. Artık sabrımız tükendi. Öfkeliyiz. Bu öfkemizi barikatlar, helikopter durur mu? Hayır.” diye konuştu. Oruç’un konuşmasının akabinde hekimler öldürülen meslektaşları için 1 dakikalık hürmet duruşunda bulundu.
‘HELİKOPTERLER BİZİ DURDURAMAZ’
İstanbul Tabip Odası İşyeri temsilcisi Dr. Coşkun Canıvar ise “Bu kara bulutları elbette dağıtacağız. Emeğimize sahip çıkacağız. Gidecek olanlar sizlersiniz. Yolun sonu sizler için göründü. Fahrettin Koca senin için yolun sonu göründü. Artık o koltuktan inme vakti. Bu helikopterleriniz bizi durduramaz” dedi. İstanbul Aile Tabipleri Derneği (İSTAHED) Lideri Dr. Serkan Özbakış da “Bunu yapan, buna ses çıkarmayan, sağlıkçısını koruyamayan herkesin üzerinde bizim meslektaşımızın kanı bulaştı. Bizim meslektaşımızın kanı size bulaştı bakan beyefendi. Bizler korunmak istiyoruz. Bizler devletimizin bizi müdafaasını istiyoruz. Şayet bizi korumayacaksanız biz yokuz” diye konuştu.
‘O KURŞUN HEPİMİZE’
DİSK Genel Lideri İstek Çerkezoğlu ise özetle şöyle konuştu:
“Artık kelamın bittiği yer cümlesinin bile manası kalmadı. Bir arkadaşımızın ortamızdan alınmasıyla bir sefer daha sarsıldık. Ekrem Karakaya’yı ortamızdan alan o kurşun hepimizin yüreğine kalbine saplandı. Biliyoruz ki Ekrem Karakaya’nın katledilmesi münferit bir olay değil.”
POLİS BARİKATI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI
Grup ismine basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Nergis Erdoğan okudu. Misyon yaptığı esnada hasta yakını tarafından uğradığı silahlı hücum sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin derin kederi ve birebir vakitte öfkesi içinde olduklarını belirten Erdoğan “Biz sıhhat emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidar tekraren uyardık. Sıhhatte şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, münasebetleriyle birlikte tekrar tekrar söz ettik. Sıhhat kurumlarında meydana gelen silahlı taarruzların artışı nedeniyle bu bahiste tedbirler alınmasını ve 6136 sayılı maddede değişiklik yapılmasına ait yasa teklifleri önerdik. Lakin tüm ikazlarımız görmezden gelindi, şuurlu bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi” dedi.
Erdoğan sorumluları kınamak dışında bir adım atılmadığını belirterek özetle şöyle konuştu:
“Kınamanın bir işe yaramadığı ve sıhhatte şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sıhhatte şiddet istatistiklerinin yer aldığı “Beyaz Kod” dataları tüm ısrarlarımıza ve mevzuya dair dava açmamıza karşın toplumla paylaşılmamaktadır.
Sorumluların bu yaklaşımı bugün yine bir cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin yalnızca çalışma şartlarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her manasıyla tıkanan sıhhat sisteminin tüm sorumluluğu doktorların ve sıhhat işçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri maksat haline getirmekte, sıhhat alanında yürütülen siyasetler bizlere, şiddet, vefat, çaresizlik ve ümitsizlik olarak geri dönmektedir.
Bugün yine ve daha güçlü bir halde söylüyoruz: Sıhhat işçilerine en ufak bir ziyan gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet daha evvel de tekraren belirttiğimiz üzere, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir problemdir ve sorun çözmeye niyetli bütünlüklü siyasetlerle aşılabilecektir.
Güvenli çalışma alanı sağlamak siyasal iktidarın sorumluluğundadır. Sıhhat Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir.”
