Tahran’daki ‘gizli’ çağdaş sanat koleksiyonu bugüne nasıl geldi?

Pablo Picasso, Francis Bacon ve Jackson Pollock gibi çağdaş sanatın dev isimlerinin bazı çok ünlü tabloları, batıdaki müzelerde değil Tahran’da bulunuyor.

İran’ın başkenti dünyanın en çarpıcı modern sanat koleksiyonlarından birine sahip. Ve yakın zamana kadar bu koleksiyondan çok az kişi haberdardı.

Çünkü söz konusu eserler, onlarca yıldır Tahran Çağdaş Sanat Müzesi’nin (TMoCA) bodrumunda tutuluyordu.

1979 İran Devrimi’nden bu yana koleksiyondaki sanat eserlerinin yalnızca küçük bir kısmı sergilendi.

Siyasi çalkantılar, değişen kültürel değerler ve tarihi dönüm noktaları, bu sanat eserlerini hem İran halkının hem de çağdaş sanat tutkunlarının gözlerinden uzak tuttu.

Tahran’daki müze, büyük ölçüde gizemli kalmış bu koleksiyondaki bazı şaheserleri Kasım ayındaki sergide gün yüzüne çıkardı.


Tahran Çağdaş Sanat Müzesi’nin inşası 1977 yılında tamamlandı

Tahran Çağdaş Sanat Müzesi 1977 yılında, İran Şahı’nın sürgündeki dul eşi ve son İran İmparatoriçesi Farah Pehlevi’nin girişimiyle inşa edildi. İslam Devrimi’nden yalnızca iki yıl önce müze tamamlandı.

Müzeyi Pehlevi’nin mimar olan kuzeni Kamran Diba tasarladı.

Kuruluş amacı “İranlılara modern sanatı tanıtmak ve ülkeyi uluslararası sanat sahnesine çıkarmak” olarak belirlendi.

Müze kısa süre içinde Pablo Picasso, Salvador Dali ve Andy Warhol gibi çağdaş sanatın devlerinin eserlerini sergilemeye başladı.

Yabancı sanatçıların yanı sıra İran modern sanatının eserlerine de ev sahipliği yaptı.

Ancak açılışından iki yıl sonra İran’da her şey değişti.

İslam Devrimi, çıplaklık, dini hassasiyetler veya siyasi imaları gerekçe göstererek, birçok sanat eserinin sergilenmesini durdurdu.

Renoir’ın çocuklarının bakıcısı Gabriel’i çizdiği tablosu, “Çok açık”, Warhol’un eski İran kraliçesinin portresi, “Çok siyasi”ydi.

Öyle ki Farah Pehlevi’nin portresi devrim sırasındaki kargaşada bıçakla parçalandı.

Devrim sonrası bu sanat eserlerinin çoğu kilitli depolara kaldırıldı.

Sanat dünyasında bir efsaneye dönüşen bu depoda tablolar tozlanmaya başladı.

Londra’daki Afrika ve Orta Doğu Araştırmaları Fakültesi SOAS’ta sanat tarihçisi olan Hamid Keshmirshekan koleksiyonu incelemiş bir isim.

Keshmirshekan koleksiyon için, “Batı ülkeleri dışında bulunan en nadir modern sanat hazinelerinden biri” diyor.

Koleksiyon, pop art gibi modern sanat tarihinin önemli akımlarını bir araya getiren zaman kapsülü olarak görülüyor.

İşte yalnızca Tahran’da görebileceğiniz şaheserlerden bazıları: 


Picasso’nun “Ressam ve Model” isimli tablosu, sanatçının 1927 yılı içinde yaptığı en büyük yağlı boya olarak biliniyor Kübizm sonrası döneme ait bu eser, sınırlı renk kullanımı ile öne çıkıyor


İngiliz ressam Francis Bacon’un eseri ise İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu Ayetullah Humeyni’nin bir portresi ile karşı karşıya durarak büyük bir tezat yaratıyor. Bacon’un tablosundaki ana figür, yatakta yatan iki çıplak adamı izlerken resmediliyor


Heykeltraş Henry Moore’un müzenin bahçesinde duran heykelleri doğa ve insanın uyumunu sembolize ediyor. (Fotoğraf Eylül 1999’dan)

 


Amerikan çağdaşları arasında sıçratma tekniği ile farklılaşan Jackson Pollock’ın soyut eseri de Tahran’da sergileniyor. (Fotoğraf Eylül 1999’dan)


Andy Warhol’un Farah Pehlevi portresi, 23 Aralık 1979’da Tahran’daki Niavaran Sarayı’nın kütüphanesinde görülüyor. Bu saray kompleksi bugün bir müze


Giacometti’nin en ikonik eserlerinden biri olarak kabul edilen ünlü Yürüyen Adam serisinden bir heykel. Bu eser uzun ve narin figürüyle yalnızlığı, kırılganlığı ve insanlığın ilerlemek için verdiği bitmek bilmeyen mücadeleyi sembolize ediyor. (Fotoğraf Eylül 1999’dan)


Dubuffet’nin dokulu ve kışkırtıcı ‘Oportunist’ adlı eseri

Bir geri dönüş hikayesi

Tahran Çağdaş Sanat Müzesi, 1990’ların sonlarında yenilikçi isim Mohammad Hatemi’nin cumhurbaşkanlığı sırasında kültürel önemini yeniden kazanmaya başladı.

Sanatseverler ortaya çıkan eserler konusunda şaşkındı; Van Gogh, Dali, hatta Monet’e ait tablolar Tahran’daydı.

Bazı eserler, sergilenmek üzere Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki büyük müzelere gönderildi. Koleksiyon kısa süreliğine de olsa küresel sanat dünyasına yeniden dahil oldu.

Ancak müze tarihi yolculuğuna zorluklarla devam ediyor.

TMoCA’nın bütçesi oldukça dar ve siyasi öncelikler nedeniyle bugün müzeden çok bir kültür merkezi olarak işlev görüyor.

Related Posts

Belediye duyurdu: 4-5 Temmuz’da denize girmek yasaklandı

Giresun’da olumsuz hava koşulları nedeniyle denize girmek 4-5 Temmuz 2025 tarihlerinde yasaklandı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Batı Şeria’nın ilhakına yönelik çağrılara tepki: En güçlü şekilde reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı, İsrailli bakan ve siyasetçilerin ilhak çağrılarına ilişkin, “Batı Şeria’nın ilhakına yönelik ifadeleri en güçlü biçimde reddediyoruz. Bu tür beyanlar, İsrail’in uluslararası hukuka aykırı yerleşim politikalarının ve işgali kalıcı hale getirme yönündeki çabalarının açık bir göstergesidir.” dedi.

Şarjdaki telefonla oynarken yıldırım çarptı: Bu pozisyon hayatını kurtardı

19 yaşındaki genç bir kadın, gök gürültülü fırtına sırasında odasında şarja takılı telefonuyla oynadığı sırada yıldırım çarptı. Genç kadın, adını bile hatırlayamadı; sağ kalması ise doktorlara göre o anki pozisyonuna bağlı…

Kuaförün meslek aşkı… Deprem bile durduramadı

Bursa’nın Gemlik ilçesinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremde bir kuaförün deprem anında müşterisiyle beraber panikle sokağa çıktığı, ancak kaldırımda müşterisinin saçlarını boyamaya devam ettiği görüldü.

Ünlü çikolata markası uyarı sonrası raflardan çekildi

Etiketinde süt içermiyor yazıyordu ama içinde gizli alerjen tespit edildi. ABD’de birçok eyalette satılan popüler çikolata markası, alerji riski nedeniyle piyasadan toplatılıyor.

Yasa dışı bahis iddiasıyla dava açılmıştı: Acun Ilıcalı adliyede!

Hakkında yasa dışı bahis iddiasıyla dava açılan Acun Ilıcalı, görülecek dava kapsamında adliyeye geldi.