65 yaşından sonra yenilmemesi gereken 6 yiyecek: Çoğu sağlıklı diye her gün tüketiliyor!

Yaşamın Her Döneminde Beslenme Alışkanlıkları Nasıl Değişmeli?

Yaşamın farklı aşamalarında beslenme alışkanlıklarının güncellenmesi önemlidir. Kırklı yaşlarda tercih edilen gıdaların, altmışlı yaşlarda sağlık sorunlarına neden olabileceği unutulmamalıdır.

Az Pişmiş Yumurta

Yumurta sarısının akıcı kalması için fazla pişirilmemesi tercih edilir. Ancak, 65 yaş ve üzeri kişiler için bu durum salmonella riski taşıyabilir. Beslenme uzmanları, yumurtaların en az iki ila üç dakika pişirilmesini öneriyor. Doğru pişirme süresine dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Meyve Konserveleri

Taze meyveler, meyve konservelerine göre daha sağlıklı tercihlerdir. Konserve meyveler genellikle C vitamini bakımından yetersiz olup, rafine şeker içermektedir. Taze sebze ve meyveler ise vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini sağlar. Sindirimi düzenler, metabolizmayı destekler ve vücuttaki asit-alkali dengesini korur.

Greyfurt Suyu

Greyfurt suyu sağlıklı olmasının yanı sıra, bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Bazı ilaçların etkisini azaltabilir veya artırabilir. Bu nedenle yaşlılar için portakal suyu, kızılcık suyu veya domates suyu gibi diğer meyve suları tercih edilebilir.

Kahve ve Çay

Kahve ve çaydaki kafein, aşırı tüketildiğinde sağlık sorunlarına yol açabilir. Uyku düzenini bozabilir, kaygı seviyesini artırabilir ve kalp ritmini düzensizleştirebilir. Kalp hastalığı olanlar için kafein tüketimi önerilmez. Kafein, sadece kahve ve çayda değil, diğer içeceklerde de bulunabilir.

Yapay Tatlandırıcılar

Yapay tatlandırıcı içeren içecekler, ciddi kalp hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu içeceklerin düzenli tüketilmesi, kalp krizi ve felç riskini artırabilir. Pre-diyabeti olan kişiler için kan şekerini yükseltebilir. Aşırı şeker tüketimi ise obezite ve diğer sağlık problemlerine yol açabilir.

Tuzlu Ürünler

Hipertansiyonu olan yaşlılar için aşırı tuz tüketimi sakıncalı olabilir. Yemeklerin tadını artırmak için farklı otlar ve baharatlar kullanılabilir. Yüksek tuz içeriği, kan basıncını yükseltebilir ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olabilir. Gıda etiketlerini kontrol ederek tuz tüketimine dikkat etmek önemlidir.

Related Posts

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Uzmanlardan kalbi ve böbreği etkileyen ‘kardiyorenal sendrom’ uyarısı

Türk Böbrek Vakfı (TBV), Türk Kalp Vakfı ve Türk Nefroloji Derneğince “kardiyorenal sendrom” olarak adlandırılan hem kalbi hem böbreği olumsuz etkileyen sağlık sorunlarına dikkati çekildi.

Duşta yapılan idrar büyük hata! Uzmanı uyardı: ‘Yıllar içinde böbrekleri bitiriyor’

Duşta idrar yapma, birçok kişinin farkında olmadan benimsediği bir alışkanlık olabilir. Ancak sağlık uzmanları bu davranışın ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtiyor. Amerikalı ürojinekolog Dr. Teresa Irwin de duşta idrar yapma alışkanlığı hakkında takipçilerine uyarılarda bulundu.

Yurtdışı seyahatlerinde aşı ve sağlık danışmanlığı artık ücretsiz

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde faaliyet gösteren 56 Seyahat Sağlığı Merkezi’nde yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarına gidecekleri ülkelerin sağlık risklerine yönelik ücretsiz olarak bireysel danışmanlık hizmeti sunuluyor.

Ankilozan Spondilit Farkındalığı İçin Yürüdüler!

Ankilozan spondilit en çok bel fıtığıyla karışıyor. Romatologlar ve hastalar ankilozan spondilit hastalığına dikkat çekmek için yürüdü

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir